6 Eylül 2009 Pazar

MERHABA


sonunda benim de bloğum oldu...çok şey yükledim ona...bi dikili ağaç benim için...genel olarak baktığımda bloglara, hep eğlenceli şeyler...çiçek böcek işlerine girip yanıp sönen şeylerden yazıyı okunmaz hale getirenler bile var...ama hayat öyle tuhaf bi "şey"ki...ifade edecek bi kavram bi kelime bulamıyorum ve "şey" deyip kesip atıyorum...bende dedim blog işine gireyim..benide hayata dair söyleyecek sözlerim, kendimce gün yüzü görmemiş esprilerim var...genelde komik bişeyler paylaşırım diyodum...ama hayat hep çiçek, böce, komiklik, şakalar değilmiş...doğmamış bebeye don biçtim aklım sıra...


Neden hep böyledir...neden hep bişeyler ister, düşünür, hayal ederiz ve herşey bütün bu yaptıkalrımızla kalır...hep sorarım...kendim için hiç iyi bişey istemedim mi şimdiye kadar...kendimi sevmiyo muyum...yooo hayır kendimi seviyorum...hep kendim için iyi olacağını düşündüğüm şeyleri istiyorum...o zaman sorun nerde...kendime bu kadar mı yabancıyım...kendim için en iyi olanı bilemeyecek kadar...hem de kendimi bu kadar severken...ya da belki "kendim" için istemenin bencilliğindendir bu yaşananlar...


bitmez bu sorular...hatta her an yenisi gelir...sorarız soruyu...sonra düşünüp kendimizce doğru bi cevap buluruz...muzaffer bi komutan edasında, cevabı bulmuşluğun rehavetiyle kollarımızı bağlayı tam arkamıza yaslanmışken, birden o soru üretmekte sınırsız ve hatasız çalışan beynimiz, bulduğumuz cevabın olmadık yerinden yeni ve bir yığınsoru üretir...hatta öyle mükemmeldir ki beyin denen organ...cevaptan çok soru üretir...hatta abartıyorum cevap üretmeye tenezzül bile etmez...saniyede milyonlarca soru...eğer bir dinlemeye başlarsanız beyninizi, bitmişsinizdir...en iyisi o kendi kendine soru ve sorun üretedursun siz şarkınızı söylemeye devam edin...yokmuş gibi davranın...varlığı da sorundan başka bişey değil zaten...


sanırım toparlamaya başladım...hadi bakalım hepimize hayırlı olsun...şu dar-ı dünyada benimde bi bloğum oldu...hatta yazı bile yazdım;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder